eşsiz, eşi az bulunur, en iyisi/yeteneklisi ile boy ölçüşür. He can play bridge with the best :
Briç oynamakta eşi az bulunur (en iyi oyuncu ile boy ölçüşür). She can swim with the best. He can lie with the best: Yalancılıkta eşsizdir. keep up wit the best of them: en iyi dereceyi korumak, en iyileriyle boy ölçüşmek.